Sana kan ağlıyor: İsrail saldırısında 46 can kaybı

Yemen'in başkenti Sana'da çok sayıda konutun yıkıldığı ve halkın çaresiz kaldığı, İsrail'in bu hafta İran destekli Husilere karşı gerçekleştirdiği ölümcül hava saldırılarının bir sonucu olarak rapor edildi.

Bölge sakinlerinin, yetkililerden herhangi bir destek görmeksizin, hasarlı evlerini onaracak imkanlardan yoksun olduğu belirtiliyor.

Sana'daki Sağlık Bakanlığı'nın Perşembe akşamı yayımladığı verilere göre, Çarşamba günü yapılan bombardımanlarda 11'i kadın ve 5'i çocuk olmak üzere toplam 46 kişi yaşamını yitirdi, 165 kişi de yaralandı. Ölümlerin büyük bir kısmı başkentte kaydedildi.

Husi kaynakları ayrıca, bombardımanlarda 11 yerel basın mensubunun da hayatını kaybettiğini doğruladı.

İsrail'in bu saldırıları, Husilerin fırlattığı bir drone'un İsrail'in katmanlı hava savunma sistemini geçerek güneydeki bir havalimanına isabet etmesi, camları patlatması ve bir kişinin yaralanmasına yol açmasının ardından misilleme olarak geldi.

Husilerin önceki beyanlarına göre, Yemen'deki bir askeri merkez ile Sana'daki bir akaryakıt istasyonu da hedef alındı.

Ayrıca, kuzeydeki Cevf ilinin merkezi olan Hazm kentindeki bir kamu binasının da vurulduğu belirtildi.

Husi Kültür Bakanlığı, Yemen Ulusal Müzesi'nin de saldırılarda isabet aldığını ve binanın dış cephesinde hasar oluştuğunu gösteren görüntülerin olduğunu bildirdi.

HALK ÇARESİZLİK İÇİNDE

Yıllardır devam eden iç savaş nedeniyle yoksulluğun pençesindeki Sana'da halk, The Associated Press'e (AP) konuşarak evlerindeki büyük hasarı onaracak maddi imkanları olmadığını ve yerel yönetimlerden ne bir tazminat ne de yeniden imar desteği gördüklerini anlattı.

Sana'nın Tahrir mahallesinde onlarca konutun kullanılamaz hale geldiği bildirildi. Bu mahalle sakinlerinden Ümmü Talal, kızı ve iki oğluyla yaşadığı evin onarımı konusunda yetkililerden hiçbir umudu olmadığını söyledi.

Talal, AP'ye telefonla verdiği demeçte hava saldırılarının salonlarının duvarlarını çökerttiğini, mutfağı tahrip ettiğini ve her tarafı enkaz yığınına çevirdiğini belirtti.

"Gözlerimi kapayıp açana kadar her şeyimizi kaybettik" diyen Talal, "Bu güne kadar yetkililerden bir telefon dahi almadık" diye ekledi. Tüm bu yıkıma karşın, ailesiyle birlikte tamir edebildikleri kadarını yapıp yuvalarında kalmaya devam edeceklerini ifade etti.

Bir başka bölge sakini olan Ahmed el-Vasabi, saldırıların evlerini kısmen yıktığı esnada ailesiyle dışarıda olmalarının büyük bir şans olduğunu dile getirdi.

Bir bakkal dükkanı işleten Halid el-Dabai ise, "Patlamaların yarattığı dehşetle insanlar sağa sola kaçışırken, kadınlar ve çocuklar çığlık çığlığa ağlıyordu" dedi ve patlamaların basıncıyla dükkanındaki ürünlerin raflardan savrulduğunu sözlerine ekledi.

İsrail'in bu saldırıları, Husilerin daha önce İsrail'e yönelik füze ve İHA saldırılarına verdiği bir dizi karşılığın devamı niteliğinde. Husiler ise bu eylemlerini Gazze Şeridi'ndeki Hamas ve Filistin halkına destek amacıyla gerçekleştirdiklerini savunuyor.

Gazze'deki savaş nedeniyle Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını belirten Husiler, 22 ayı aşkın bir süredir İsrail'e füzeler ve İHA'lar gönderiyor ve Kızıldeniz'deki gemi trafiğini hedef alıyor.

Husi lideri Mehdi el-Meşat, Çarşamba günü yaptığı bir konuşmada saldırıları sürdürecekleri yönünde yemin ederek İsraillilere, "Teyakkuzda olmaya devam edin, zira misillememiz kesinlikle gelecektir" mesajını gönderdi.